Abdestin hem maddi hem de manevî olarak birçok faydası bulunmaktadır. İlk ispatı ismin kendisinden gelir ki, abdest kelime olarak Farsçadaki 'ab' su ve 'dest' el anlamındaki kelimelerinden oluşan birleşik bir kelimedir. Arapça kelime karşılığı ise 'vudû'dur. Bu birçok hadiste geçmiştir. Kur'an'ı Kerim'de ise temizlenmek ve zekâ anlamında kullanılmıştır. Vudû kelimesi de temizlik ve güzellik anlamına gelmektedir. Bunlardan anlaşıldığı gibi abdest almak, insanın dışını temizlemesi ve içini de güzelleştirmesi demektir. Abdest ilk olarak maddi pisliklerden ve mikroplardan kurtulmayı sağlar. Mikropların en kolay ve çok ürediği yer ağızdır. Elden başlayarak, ağız, yüz ve ayakların günde beş kere temizlendiği düşünülürse, mikropların etkilerinden kurtulmak oldukça kolaylaşmaktadır. Bir insan abdest aldığı zaman, kendisini manen temiz ve rahat hisseder. Resulullah Efendimiz (S. A. V.) abdestteki manevi temizliği, abdest alındığında günahların su damlaları ile döküldüğünü hadislerinde müjdelemiştir. Müslüman kişi emirlere uygun, maddi ve manevi olarak temizlenmenin vermiş olduğu rahatlıkla ve güzel hislerle Allah'u Teâlâ'ya karşı ibadetine başlar. Buda ibadetten lezzet almayı sağlar.

Abdest alınan suyun ısısı sıcaksa damarlar genişler, soğuk su damarlar daralır bu da dolaşıma faydalıdır damarlara esneklik kazandırır. Damar sertliğine karşı bir nevi önlemdir. Lenf dolaşımına ve sinir sistemine etkileri faydalı yöndedir. Su ile ya da teyemmüm ile abdest alındığında vücuttaki statik elektrik atılır. Bu psikolojik olarak da sıkıntıların gitmesini sağlar. Günde en az beş kere burnun temizlenmesiyle solunum yoluna giden mikroplar atılır ve bu sayede solunum sistemi korunmuş olur. Abdest almak cildi sürekli besleyip taze tutar ve güzelleştirir. Sürekli abdest alanların yüzlerinde ayrı bir güzellik oluşur ki, Peygamber Efendimiz (S. A. V.)'de bir hadisinde bunu müjdelemiştir.

Bütün bunlardan anlaşıldığı gibi dinimiz İslamiyet, yüzyıllar önce dünya temizliğin ne olduğunu bilmezken temizliğin önemini anlatmıştır.